“`html

ABD Ticaret Tarifeleri Emtia Piyasasını Etkiliyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret tarifelerine ilişkin yaptığı açıklamalar, emtia piyasalarında risk algısının azalmasına yol açan kritik unsurlar arasında sıralanıyor.

ABD’deki tarife belirsizlikleri, emtia piyasalarında satış baskısına neden olurken, ticaret savaşının tırmanabileceği endişeleri bu baskının derinleşme ihtimalini arttırıyor.

Trump, 2 Nisan tarihinde, başta Çin olmak üzere birçok ticaret ortağına “karşılıklı tarifeler” çerçevesinde yeni gümrük vergileri getireceğini duyurmuştu.

Çin’in misillemesi sonrasında her iki ülke de birbirine karşı gümrük tarifelerini artırarak durumu daha da gerdi. ABD, Çin’in ürünlerine uygulanan tarifeyi yüzde 145’e kadar yükseltirken, Pekin de Washington’a yüzde 125’lik bir gümrük vergisi uyguladı.

Analistler, Trump’ın diğer ticaret ortaklarına 90 gün süreyle ek tarifeleri askıya alma duyurusuna rağmen, mevcut gümrük vergilerinin ABD ekonomisine önemli zararlar verebileceği ve ekonominin bunlardan hızla kurtulmasının zorluğuna işaret ediyor.

Ticaret görüşmelerindeki ilerlemenin yetersizliği de emtia piyasalarındaki gidişatı olumsuz etkilemiş durumda.

Beyaz Saray’ın tarifeleri, ABD’de küresel ekonomik yavaşlamayı tetikleyebilecek bir stagflasyon riski doğuruyor.

Trump’ın yönetimi döneminde, küresel ekonomik aktiviteye yönelik artan endişeler, jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politikalarına dair belirsizlikler, emtia piyasasında dalgalanmalara neden oldu.

Değerli Metal Piyasasında Altın Öne Çıkıyor

Geçtiğimiz ay içinde altın fiyatları ons bazında yüzde 5.3 oranında artış gösterirken; gümüş yüzde 4.3, paladyum yüzde 4.4 ve platin de yüzde 2.9 değer kaybetti.

Altının ons fiyatı, 3,499.99 dolarla yeni bir rekor seviyeyi test etti.

Altın/gümüş rasyosu ise 107.2 ile son beş yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Yatırımcılar, Trump’ın karşılıklı tarifelerinin küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinden endişe duymaya başladıkça güvenli liman olan altına olan talep artışını sürdürüyor.

Analistler, ticaret savaşlarının ekonomik duraklamalara yol açabileceği düşüncesiyle altın talebinin devam ettiğini vurguladı.

Yatırımcılar, ayrıca altın destekli borsa yatırım fonlarına yönelimi de artırdı.

Trump’ın karşılıklı tarifelere 90 gün ara verileceği açıklamasına rağmen, mevcut belirsizlikler ve riskler, altın talebini desteklemeye devam ediyor.

Altının, jeopolitik risklerden dolayı stratejik varlık olarak yükselişini sürdürmesi bekleniyor.

Stagflasyon kaygıları ve merkez bankalarının yüksek alımları, altın talebini güçlü tutmaya devam edecek.

Son dönemde merkez bankalarının rezervlerini artırdığına dikkat çeken analistler, döviz piyasalarındaki dalgalanma ve gelişmekte olan piyasalardaki yatırımların altına yönelimini etkilediğini belirtiyor.

Küresel ekonomik endişelere rağmen, Çin’den gelen fiziki altın talebinin oldukça güçlü seyretmesi dikkat çekici.

Ticaret savaşlarına dair endişeler gümüş fiyatlarını olumsuz etkilerken, kötü giden imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri, gümüşe olan talebin düştüğünü gösteriyor.

Endüstriyel talep ve makroekonomik belirsizlikler, gümüşle birlikte paladyum ve platin fiyatlarını da etkilemeye devam ediyor. Bu üç metalin de endüstride yoğun kullanımının olması, büyüme kaygılarını artırıyor.

Paladyum ise otomotiv endüstrisindeki talep nedeniyle daha hassas bir görünüm sergiliyor.

Baz Metallerde Sert Düşüşler

Piyasalar, baz metallerde geçen ay ciddi düşüşler kaydetti.

Libre bazında fiyatlamalar incelendiğinde, bakırda yüzde 9.2, kurşunda yüzde 2.9, nikelde yüzde 3.5, alüminyumda yüzde 5.5 ve çinkoda yüzde 9.5 civarında azalmalar gerçekleşti.

ABD’nin gümrük vergilerinin baz metaller üzerindeki talebi zayıflatacağına dair endişeler, küresel ekonomik büyüme ve emtia talebi üzerindeki riskleri artırıyor ve bu da metal fiyatlarını düşürüyor.

Küresel büyüme kaygıları, bakır fiyatlarını da olumsuz etkiliyor. Dünyanın en büyük bakır üreticisi Şili’nin, 2025 yılı için resmi tahminlerini düşüreceğine dair haberler de fiyatları etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.

Şili’de bakır üretimindeki artış, fiyatların aşağı yönlü baskılanmasına yol açtı.

ABD’deki artan bakır stokları ve Çin’den gelen zayıf ekonomik veriler de fabrika faaliyetlerinin yavaşlamasıyla birlikte, bakır fiyatlarını olumsuz etkileyen faktörlerden yalnızca birkaçıdır.

Uluslararası Bakır Çalışma Grubu, bakır talebi tahminlerini de düşürmüştür.

Enerji piyasası tarafında ise nisan ayı Brent petrol varil fiyatı, yüzde 18.1 gibi ciddi bir düşüşle, mart ayından bu yana en hızlı düşüşü kaydederek 58.2 dolara geriledi.

New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz fiyatı ise MMBtu cinsinden yüzde 19.3 düşüşle kapandı.

Enerji grubu, azalan talep endişeleri nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor. Artan arz riski de enerji piyasalarını etkiliyor.

ABD’nin gümrük vergileri ve azalan jeopolitik riskler Brent petrolün değer kaybetmesine yol açtı. Uluslararası Enerji Ajansı, 2026 yılına kadar tüketim büyümesinin daha da yavaşlayacağını öngörüyor.

Küresel ticaret savaşının yakıt talebini azaltacağına dair endişeler, arz fazlası korkularıyla birleşince petrol fiyatlarını aşağı çekiyor.

Asya’da, özellikle Çin’deki talep azalması doğal gaz fiyatlarını olumsuz etkiliyor.

Yüksek üretim seviyeleri ve ılıman hava koşulları, ısıtma talebinin düşmesine sebep olarak doğal gaz fiyatlarının gerilemesine katkıda bulundu.

Tarım Grubunda Fiyat Değişimleri Gözlemleniyor

Chicago Ticaret Borsası’nda buğday fiyatları yüzde 1.2, pirinçte yüzde 4.6 azalırken, mısırda yüzde 4, soya fasulyesinde ise yüzde 2.9 artış kaydedildi.

ABD emtia borsası Intercontinental Exchange üzerinde, libre bazında fiyatların kahvede yüzde 5.5 artış, şekerde yüzde 8.5 ve pamukta ise yüzde 1.2 düşüş gösterdiği göze çarptı. Ton başına kakao fiyatı ise yüzde 12.5’lik artışla dikkat çekti.

ABD’deki yağışlar, buğday fiyatlarının gerilemesine yol açarken, dünya pirinç üretim tahminlerindeki artış da pirinç fiyatlarının düşmesini sağladı.

Mısır fiyatlarındaki artış, ABD’deki yüksek mısır talebi ve tahminlerdeki düşüşle etkili oldu. Tarım Bakanlığı, mısır stok tahminlerini de aşağı yönlü revize etti.

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşından dolayı, Brezilya’dan gelen soya fasulyesine doğan yoğun talep, soya fasulyesi fiyatlarının artmasına neden oldu.

Brezilya’daki kuraklık, kahve fiyatlarının yükselmesine yol açtı. Doların Brezilya reali karşısında güçlenmesi, kahve fiyatları üzerinde olumlu bir etki yarattı. Analistler, Brezilya realinin değer kazanmasının, kahve ihracatçılarını ihracat yapmaktan alıkoyduğunu ve bunun da arz endişelerine neden olduğunu belirtti.

Fildişi Sahili’nde yetersiz hasat kakao fiyatlarını artırırken, yüksek üretim tahminleri ise şeker fiyatlarında düşüşe neden oluyor. Brezilya, 2025/26 sezonunda şeker üretiminin rekor seviyeye ulaşmasını bekliyor.

British Sugar’ın ana şirketi Associated British Foods, Avrupa’daki düşük fiyatların etkisiyle şeker bölümündeki zararın ilk yarı karını önemli ölçüde düşürdüğünü açıkladı.

Küresel ekonomik kaygılar ve azalan talep, pamuk fiyatlarının düşmesine de zemin hazırladı.

Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, AA muhabirine verdiği demeçte, gümüşün altının yeni yükselişine ayak uydurmada zorlandığını belirtti ve altın/gümüş rasyosunun 100 seviyesinin üzerinde kalmaya devam ettiğini ifade etti.

“Altın, merkez bankaları ve Asyalı yatırımcılardan güçlü bir talep görürken, gümüş yarı-endüstriyel yapısı nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Bu nedenle gümüş şu anda altın talebini destekleyen ekonomik rüzgarlara karşı daha az uygun bir durum sergiliyor,” açıklamasında bulunan Hansen, gümüşteki bu olumsuz durumun da Çin’deki güneş enerjisi üretimindeki yavaşlamadan kaynaklandığını ifade etti.

“`