Son günlerde bankacılık sektörü üzerinden süren tartışmalar, risk hesaplamaları, stres testleri gibi bir bağlamda toplanınca tedirginlik iklimi oluştu. Tam da seçimlere geri sayım günlerinde olduğumuzdan bu belirsizliğin içinde seçim sonrasına yönelik soru işaretleri de artıyor. Son 1,5 yıldır Merkez Bankası’nın neredeyse her gün bankalara yeni bir talimat, düzenleme ya da tedbir göndermesiyle başımızın dönmesi bir olurken, tüm bunların arasında bugün yayımlanan bir haber ve neredeyse eşzamanlı resmi kurumların açıklamaları dikkat çekti.
Bloomberg, haberinde TCMB’nin bankalardan eurobond almasını istediği belirtiliyordu.
Konuya yakın kaynaklara göre, Merkez Bankası’nın bu hafta bazı bankalardan 14 Mayıs seçimi sonrası düşen eurobondlardan satın almalarını istediğini belirtirken, talimatın telefonla verildiği açıklandı.
CDS’lerdeki yükselişe karşı bir önlem olduğu ileri sürülürken, miktar sınırının olmadığı talimat söylemine ise Merkez Bankası’nın yorum yapmadığı da açıklandı.
Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS’i), hafta başında 700 baz puanın üzerine çıkarken, bugün (24 Mayıs Çarşamba) düşerek 669 baz puana geriledi.
Yabancı kaynakların da ilgisini çeken haber sosyal medyada kısa sürede yayıldı.
Katıldığı bir yayında İstanbul Portföy Stratejisti Güzem Yılmaz Ertem de bu durum için şu ifadeleri kullanmıştı:
Ekonomide karar vericiler, tahvil tutmaları için bankalara daha fazla baskı yapacaklar. Eurobond piyasası için de bu zorunluluğun geleceği konuşuluyor.
Aynı zamanlarda resmi çatı kuruluşlardan da peş peşe açıklamalar dikkat çekti. BDDK, “Bankalar ve sektör, güçlü ve sağlam likidite ve finansal rasyolara sahip bir şekilde yoluna devam etmektedir.” dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK), bankalar ve sektörün güçlü ve sağlam likidite ve finansal rasyolara sahip bir şekilde yoluna devam ettiğini bildirdi.
Türkiye Bankalar Birliği, bankacılık sektörünün tüm yükümlülüklerini karşılayabilecek güçte olduğunu bildirdi.
TBB’den yapılan açıklamada, Ülkemizde bankacılık sektörünün yüksek bir likidite, aktif kalitesi ve sermaye yeterliliğine sahip olduğu ifade edildi. Açıklamada, ‘Sektörün 17 Mayıs 2023 tarihi itibariyle 427 milyar TL likit varlığı, 110 milyar Dolar yabancı para likit varlığı bulunmaktadır. Likidite oranı yüzde 160 ile diğer göstergelere benzer şekilde uluslararası ortalamalar düzeyindedir. Bankacılık sektörü tüm yükümlülüklerini karşılayabilecek güçtedir.’ denildi.
SPK, “Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen işlemler, Kurulumuz ve Borsa İstanbul tarafından anlık olarak takip edilmektedir.”
Sermaye Piyasası Kurulu(SPK), Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen işlemlerin, Kurul ve Borsa İstanbul tarafından anlık olarak takip edildiğini bildirdi.
SPK’dan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada Borsa İstanbul pay piyasasında işlem gören şirketleri hakkında herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmayan, gerçeği yansıtmayan, mesnetsiz açıklamaların yapıldığının görüldüğü belirtildi.
Sosyal medyada uzmanlar da bu durumu yorumladı.
CDS’lerin düşürülmesi adına böyle bir işlemi de anlamaya ve yorumlamaya çalıştılar.
?
?
?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bankacılık sistemine fazla mı yükleniliyor dersiniz?
Yorumlarda buluşalım.
