MİLLİYETÇİ Hareket Partisi’nin Mersin Büyükşehir Belediye başkan adayı Serdar Soydan, “Kadınların, gençlerin, yaşı büyük ama ruhu hep genç büyüklerimizin, çocuklarımızın söz sahibi olduğu bir idare anlayışıyla Mersin’i hep birlikte yöneteceğiz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye başkan adayı Serdar Soydan, seçim çalışmaları kapsamında 3 ana tema ve 9 ilkesini paylaştığı toplantı düzenledi. Bir otelin salonunda düzenlenen toplantıya AK Parti ve MHP milletvekilleri, belediye başkanları, il teşkilatları ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda konuşan 3 ana tema ve 9 ilkesini anlatan Soydan, “Şehrin sorunlarını, ihtiyaçlarını, potansiyelini ve güzelliklerini çok iyi biliyorum. Bundan sonra en büyük hedefim, sizlere verdiğim sözleri tutmak ve Mersin’i hak ettiği yere taşımak olacaktır. Göreve geldiğim günden itibaren, Mersinimizin her ilçesine, her mahallesine, her köyüne, her sokağına, her evine hizmet etmek için çabalayacağım. Mersin’in altyapısını, ulaşımını, çevresini, kültürünü, turizmini, eğitimini, sporunu, sanatını, tarımını, sanayisini ve ticaretini geliştirmek için ürettiğimiz projeleri hayata geçireceğiz. Bu projeleri hayata geçirirken, sizlerin görüşleri, önerileri, talepleri ve katılımı bizim için her şeyden daha önemli. Kadınların, gençlerin, yaşı büyük ama ruhu hep genç büyüklerimizin, çocuklarımızın söz sahibi olduğu bir idare anlayışıyla Mersin’i hep birlikte yöneteceğiz” dedi.
‘MERSİN MEDENİYETLER KENTİDİR’
Mersin’in Anamur’dan Tarsus’a bir medeniyetler kenti olduğunu kaydeden Soydan, “Bunun yanında bu kent tarih, ticaret, sanayi ve liman kenti. Bu kent, Anadolu coğrafyasının hem tarih içerisinde hem de günümüzde ekonomik açıdan en önemli kentlerinden biri. Mersinimiz UNESCO Dünya Kültür Varlıkları Geçici Listesi’nde 4 kültür varlığına sahip. Bunlar Saint Paul Kuyusu ve Kilisesi, Alahan Manastırı, Mamure Kalesi ve Kızkalesi. İnanç turizmi açısından müthiş bir potansiyel bu. Mersin, Anamur, Silifke ve Tarsus müzelerimizde 20 bine yakın arkeolojik eser var. Dünya’da birçok ülke böyle bir envantere sahip değil. Daha Toroslar, Mezitli, Aydıncık, Bozyazı, Erdemli, Silifke, Tarsus ve Anamur’da bulunan ören yerlerinden bahsetmiyorum bile. Akdeniz’in en uzun sahil şeritlerinden biri şehrimizde, 312 kilometre sahil uzunluğu, mavi bayrak belgeli 14 adet plaj, 4 adet deniz sınır kapısı, iki adet marina, 40 bin 555 yatak kapasiteli otelleri var Mersin’in. Oysa Mersinimizin yıllık turist sayısı ise yalnızca yaklaşık bir 1,5 milyon kişi. Yalnızca kültür ve inanç turizmi açısından baksak dahi, sadece Tarsus’un milyonlarca turist ağırlaması gerekiyordu. Bu kent bırakın Türkiye’yi, sadece narenciye üretimi ile bile Akdeniz’in en önemli kentlerinden biri olmalıydı. Aslında rakamlar öyle olduğunu gösteriyor ama böyle anılmıyoruz. Portakal üretiminin neredeyse 5’te birine yakın bir potansiyel var. Yani bu aynı şekilde mandalina için de öyle. Limon üretiminin yarısından fazlası ya da üretilen her 10 greyfurttan biri bu memleketten. Üretilen ürünlerin değeri açısından Konya ve Antalya’dan hemen sonra geliyoruz. Bakın bu üretime muzu, çileği, domatesi, nektarini, kayısıyı eklemiyorum bile, ki muz dendiğinde Türkiye’de akla ilk gelen yer güzel Anamur’dur. Bu büyük başarılara ise Türkiye yüzölçümünün sadece yüzde 2’si kadar olan bir şehirde ulaşıyoruz. Organize sanayi bölgeleri, serbest bölge ve limanı ile Mersin gerçek bir ekonomi şehri. Burası binlerce yatırımcı, girişimci ve yüzbinlerce emeği ile geçinen kimseye sahip bir kent. Mut’tan Tarsus’a, Erdemli’den Bozyazı’ya kadar küçüklü büyüklü on binlerce esnafın olduğu bir memleket burası. Güzel memleketimizin her yerinden Şanlıurfa’dan, Adana’dan, Karaman’dan, Kahramanmaraş’tan, Mardin’den gelenlere kucak açmış, birlikte kazanmanın, birlikte huzur içinde yaşamanın, ayrıştırmadan birliğin gücüyle büyümenin en güzel örneğini teşkil etmiş bir memleket burası” diye konuştu.
‘MERSİN İYİ YÖNETİLMİYOR’
Mersin’in iyi yönetilmediğini söyleyen Soydan şunları söyledi:
“İfade etmeliyim ki kentimiz iyi yönetilmiyor. Mersin bu ülkenin her anlamda en önemli beş kentinden biri olması gerekirken, bağımsız bir şirket tarafından yapılan en yaşanabilir şehirler listesinde maalesef ilk 20’de bile değil. Özellikle son 5 yılda Mersin, dramatik şekilde geriye gitti. Buna artık dur demenin zamanı geldi. Mersin’in bol bol billboard ya da sosyal medya belediyeciliğine değil, metroya, kent içi raylı sistem çözümlerine, alt ve üst geçitlere, kavşaklara, yeni bulvarlara, altyapı çalışmalarına ihtiyacı var. Biz, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağımız hizmetlerle Mersin’i daha yaşanabilir, daha modern, daha demokratik, daha çağdaş, daha müreffeh bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz. Hiçbir kardeşimizi aç ya da açıkta bırakmadan, temas etmedik hiçbir hane bırakmadan, yaşlının, gencin ve kadınlarımızın yanında durarak bu hedefe yürüyeceğiz. Üretken belediyecilik şiarıyla Mersin’i üç ana konuda; ekonomi, tarım ve turizm alanında zirveye taşıyacağız. Mersin’i, Akdeniz’in Başkenti yapmak istiyoruz. Mersin’i, sizlerin ve çocuklarımızın gurur duyacağı bir şehir yapmak istiyoruz. Mersin’in böyle bir potansiyelinin olduğunu hepimiz biliyoruz.”