Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Laden Jaferi, çocuklarda ateşin genellikle evde takip edilebileceğini, ancak 3 ila 36 aylık çocuklarda ateşin 38,9 dereceyi aşması durumunda tıbbi müdahalenin gerekebileceğini bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, çocuklarda ateş, ebeveynleri en çok endişelendiren sağlık sorunlarından biri olsa da vücudun enfeksiyonlara karşı verdiği doğal bir tepki olarak kabul ediliyor. Genellikle 38,5 derece üzerindeki ölçümler “ateş” olarak tanımlanırken, ateşin nedenleri, doğru ölçüm yöntemleri ve müdahale edilmesi gereken durumlar hakkında da bilinçlenmek büyük önem taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Jaferi, üç aydan küçük bebeklerde yüksek ateş, üç günden uzun süren ateş veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı gibi ciddi belirtiler görülmesi durumunda zaman kaybedilmeden doktora başvurulması gerektiğinin altını çizerek, çocuklarda ateşle ilgili bilinmesi gerekenleri ve hangi durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini aktardı.
Jaferi, ateşin vücudun savunma mekanizmalarından biri olduğunu, mikropların çoğalmasını engellediğini ve bağışıklık sisteminin daha etkili çalışmasını sağladığını vurgulayarak, “Ateş kontrolünde ağız, koltuk altı, kulak, alın veya rektal ölçümlerde farklı değerler elde edilebiliyor. Ayrıca, ateş sırasında vücutta kan dolaşımı değiştiğinden, çocuğun elleri ve ayakları soğuk, başı ise sıcak olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Ateşi düşürmenin hastalığın iyileşmesini sağlamadığını veya hastalığın seyrini değiştirmediğini belirten Jaferi, “Çoğu ateşli hastalık üç ila beş gün sürebilir. Ateş düşürücü ilaçların etkisi geçtikten sonra genellikle 3 veya 6 saat içinde ateşin yeniden yükselmesi normaldir. Ayrıca, ateş düşürücüler her zaman vücut sıcaklığını belirli bir dereceye kadar düşürmeyebilir, burada önemli olan hastanın genel durumunun düzelmesidir. Amaç, vücut ısısını 36,5 dereceye indirmek değil, hastanın konforunu artırmaktır.” açıklamalarında bulundu.
“Ateş genellikle başka belirtilerle birlikte ortaya çıkar”
Jaferi, antibiyotik kullanımının ateşi anında düşürmediğini, hastalığın bakteriyel kaynaklı olması durumunda bile antibiyotiklerin etkisini göstermesinin genellikle 72 saati bulduğunu kaydetti.
Ateşin derecesinin ateşli havale geçirme riskini belirleyen tek faktör olmadığına dikkati çeken Jaferi, şöyle devam etti:
“Ayrıca, diş çıkarmanın yüksek ateşe neden olduğu yönündeki yaygın inanışı destekleyen bilimsel kanıtlar oldukça sınırlıdır. Ateşin alternatif nedenleri mutlaka araştırılmalı ve özellikle 38,9 derece üzerindeki sıcaklıklar doğrudan diş çıkarma sürecine bağlanmamalıdır. Üç aylıktan küçük bir bebeğin üzerine fazla giysi veya battaniye örtülmesi vücut sıcaklığını bir miktar artırabilir. Ancak, 38,5 derece ve üzerindeki bir ateşin yalnızca giyimle ilişkili olması pek olası değildir ve mutlaka tıbbi değerlendirme gerektirir.”
Jaferi, çocuklarda ateşin çoğu zaman evde takip edilebildiğini ve bu süreçte çocuğun nasıl davrandığının ve genel durumunun gözlemlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ateş genellikle başka belirtilerle birlikte ortaya çıkar ve bazı durumlarda tıbbi değerlendirme gerektirir. Özellikle üç aylıktan küçük bebeklerde 38 derece ve üzeri ateş, bebeğin genel durumu iyi görünse bile mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Üç aydan üç yaşına kadar olan çocuklarda ateş üç günden uzun süredir devam ediyorsa veya çocuk, hasta görünüyorsa, 3 ila 36 aylık çocuklarda ateş 38,9 derece veya üzerindeyse tıbbi müdahale gerekebilir.” açıklamalarında bulundu.
Çocuklarda deri döküntüsü, nefes darlığı, şiddetli karın ağrısı veya bilinç bulanıklığı belirtileriyle ortaya çıkan ateş durumunda zaman kaybedilmeden doktora başvurulması gerektiğini belirten Jaferi, “İlaç tedavisinin doktor kontrolünde uygulanması gerekir. Ateş düşürücü ilaçlar sadece ihtiyaç duyulduğunda verilmeli ve rahatsız edici semptomlar ortadan kalktığında kesilmelidir. İlaçlar kendi ölçeği veya enjektörle verilmelidir. Evdeki kaşıklarla verilmesi yanlış doz verilmesine neden olabilir.” değerlendirmelerini yaptı.
