‘Altın, altın, altın’: Grönland neden paylaşılamıyor?

“`html

Donald Trump, Beyaz Saray’a dönmeden önce ABD’nin ekonomik güvenliğini sağlamak adına Grönland’ı satın alması gerektiğini ifade etti.

Kuzey Kutup Dairesi’nin üzerinde yer alan bu bölge, resmi olarak satılık olmasa da, zengin mineral kaynaklarına olan talep her geçen gün artıyor.

Motorbot, Grönland’ın güney kıyılarında ve fiyortlarında ilerlerken, aniden önümüzde engebeli gri zirveler yükseliyor.

Amaroq Minerals CEO’su Eldur Olafsson, bu yüksek ve keskin dağların aslında bir “altın kuşak” teşkil ettiğini öne sürüyor.

Denizde yaklaşık iki saatlik bir yolculuğun ardından, Nalunaq Dağı’nın eteklerinde şirketin altın arayışında bulunduğu izole bir vadiye ulaşıyoruz.

Şirket, çevredeki dağları ve geniş vadileri araştırarak diğer değerli minerallerin peşinde. 10.000 kilometrekareyi aşan bir keşif lisansına sahipler.

“Bakır, nikel ve nadir toprak metal kaynaklarını arıyoruz.” diyen Olafsson, bu bölgenin büyük bir keşif potansiyeline sahip olduğunu belirtmeyi ihmal etmiyor.

Büyük ölçüde el değmemiş

Grönland’ın ana kampında, Avustralya ve Birleşik Krallık’tan gelen eski kömür madencileri de dahil olmak üzere 100’den fazla çalışan için mobil binalar ve parlak turuncu çadırlar kurulu.

Buradan vadiye giden bir yol tırmanıyor. Arabayla karanlık bir tünelden yukarıya doğru ilerleyerek altın madenine ulaşıyoruz.

“Buraya dikkat edin” diyor Olafsson, beyaz bir kuvars damarı ve onun içindeki koyu çizgiyi göstererek: “Burada altın var. Bu alan tam anlamıyla doğanın bir harikası değil mi?”

Danimarka’nın kontrolünde olan Grönland, dünya üzerindeki en az nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerden biridir.

Amaroq, 2015 yılında satın aldığı madenle ilgili son on yılda bazı faaliyetler yürütmesine rağmen, o dönemde düşen altın fiyatları ve yüksek işletme maliyetlerinden dolayı kapanmak zorunda kalmıştı.

Ancak şimdi bu madenin kârlı olacağına dair umutlar artmış durumda. Şirket, bu yıl üretimi artırmayı planlarken, metali altın külçelerine dönüştürecek yeni bir işleme tesisi inşa etti.

Olafsson, “Her ay bir bavul dolusu altınla sahadan ayrılmamız mümkün, ya da 30.000 tonluk bir gemiyle de gönderebiliriz.” ifadesinde bulundu.

Grönland, nadir toprak elementlerinin büyük bir rezervine ev sahipliği yaparak, batının yıllardır aradığı minerallerin önemli bir tedarikçi olma potansiyeline dikkat çekiyor.

Şu anda adada yalnızca iki aktif maden bulunuyor.

Grönland, Danimarka’nın bir parçası olsa da kendi doğal kaynaklarını kontrol eden özerk bir yönetim sergiliyor.

Cep telefonlarından elektrikli motorlara kadar her alanda kritik öneme sahip olan nadir toprak elementleri, burada sekizinci en büyük rezervde yer alıyor. Ayrıca lityum ve kobalt gibi diğer değerli metaller de bölgede bulunuyor.

Petrol ve gaz potansiyeli de mevcut, ancak yeni sondaj işlemleri yasak ve derin deniz madenciliği gerçekleştirilmemekte.

Grönland İş Dünyası Birliği Başkanı Christian Kjeldsen, “Küresel jeopolitik durum, dünyanın en büyük adasına olan ilgiyi artırdı.” diyerek, Çin’in en büyük nadir toprak metallerine sahip olduğunu ve batının alternatif kaynakları güvence altına almak amacıyla girişimlerde bulunduğunu belirtti.

İzinler alındı ama atılması gereken adımlar var

Batılı ülkeler, Grönland’ın mineral kaynaklarına erişimin önemine odaklanmaya başladı. Çin’in de bu konuda isteği olduğu, ancak etkisinin kısıtlı olduğu ifade ediliyor.

Reuters’ın bildirdiğine göre, ABD, Grönland’ın en büyük maden projesinin Çinli alıcılara satılmasının önüne geçmek amacıyla Avustralyalı bir madencilik şirketine lobi yapmakta.

Grönland İş, Ticaret ve Hammadde Bakanı Naaja Nathanielsen, “Son beş yılda bölgedeki minerallere ilginin arttığını” söylüyor ve ekliyor:

“İklim krizinin tartışıldığı bu dönemlerde, bu sorunun çözümünde bir parça olmak istiyoruz.”

Şirketler, Grönland genelindeki 100 blok için maden izinleri aldı. En büyük yabancı lise sahipleri arasında İngiliz, Kanadalı ve Avustralyalı madencilik şirketleri yer alırken, Amerikalıların yalnızca bir lisansı bulunuyor.

Ancak bu alanların potansiyel maden haline dönüşmesi için daha pek çok adım atılması gerekmekte.

Grönland, mineral açısından zengin bir bölge olmasına rağmen “altına hücum” hâlâ yavaş ilerliyor.

Yıllık GSYİH’si yaklaşık 3 milyar dolar olan bu bölge, hala büyük ölçüde kamu sektörü ve balıkçılık faaliyetleri etrafında şekillenmektedir. Ayrıca Danimarka’dan her yıl 600 milyon dolarlık bir sübvansiyon almaktadır.

Grönlandlı yöneticiler, madencilik gelirlerinin Danimarka’dan aldıkları sübvansiyona olan bağımlılıklarını azaltarak bağımsızlık hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlayacağını umuyor. Ancak şu an için turizm, Grönland için daha yüksek bir gelir kaynağı oluşturmakta.

Grönland Üniversitesi uzmanlarından Javier Arnaut, madenciliğin bağımsızlık için önemli olduğunu vurgularken:

“Fakat pratikte, yalnızca birkaç madencilik lisansı verildiğini görebiliyoruz.”

Bakan Nathanielsen, ABD ve Avrupa Birliği ile yapılan iş birlikleri çerçevesinde, “bu sektöre hâlâ büyük ölçüde kaynak akışının olmadığını” kabul ediyor ve gelecek on yıl içinde üç ila beş yeni madenin faaliyete geçmesini beklediğini ifade ediyor.

Maden açmanın zorluğu

Ancak Grönland’da maden açmak, bölgenin coğrafi zorluğu ve iklim koşulları nedeniyle kolay değil. Dünyanın en büyük adasının neredeyse yüzde 80’i kalın bir buz tabakasıyla kaplı durumda. Dağlar engebeli ve yerleşim yerleri arasında yeterli ulaşım yolları bulunmuyor.

Danimarka ve Grönland Jeolojik Araştırma uzmanı Jakob Kløve Keiding, “Bu arktik bir alan.” diyerek, “İklim ve sınırlı altyapı koşulları maden açmayı zorlaştırıyor. Bu nedenle madencilik oldukça maliyetli.” dedi.

Yüksek maliyetler, düşük metal fiyatlarıyla birleştiğinde yatırımcıların ilgisini çekmekte zorlanıyor.

Bazılarına göre sektörün yavaş büyümesinin nedeni bürokrasi. Bölgedeki katı çevresel düzenlemeler ve sosyal etki şartları nedeniyle izin süreçleri zaman alabiliyor.

Nathanielsen, pek çok insanın madenciliği destekleyerek yerel ekonomilere katkıda bulunacağına inandığını belirtiyor:

“Madenciler yerel dükkanlardan alışveriş yapıyorlar. Yerel iş gücünü istihdam ediyorlar ve ulaşım için yerel tekne veya helikopter kiralıyorlar.”

Ancak, Qaqortoq’taki en büyük kasabada yaşayan Heidi Mortensen Møller, yeni madenlerin yerel halk için istihdam fırsatları sunup sunamayacağını sorguluyor. “İstihdam sağlayacaklarını söylediklerinde, kimden bahsediyorlar?”

Yerel işçi sendikasının Başkanı Jess Berthelsen, birçok kişinin madencilikten gelen gelirlerin “ülke dışına gideceği” düşüncesine sahip olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, sektörün büyümesini destekliyor:

“Grönland’ın daha fazla gelire ihtiyaç duyduğu ve balıkçılıktan başka kaynak yaratmanın önemli olduğu aşikâr.”

Trump’ın Grönland’a yönelik son politikalarının sonuçları belirsizliğini koruyor.

Ayrıca, bölgenin başbakanı Mute Egede bu ayın başlarında, “ABD ile iş yapmamız şart.” diyerek, “madencilik açısından kapıların açık olduğunu” belirtmişti.

İş Dünyası Birliği’nden Kjeldsen, bunun sektöre “çok ihtiyaç duyulan yatırımı” getirmesini umduğunu ifade ediyor:

Ancak, Trump’tan gelen belirsizlik sinyalleri, yatırım ortamını olumsuz etkileyebilir.

“`

Related Posts

Leman dergisi önünde şok tehdit: ‘Ya onlar ölecekler, ya biz öleceğiz’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Leman’daki bir karikatür nedeniyle açıklama yaptı. “Dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla dergiye soruşturma açıldı, 4 kişi gözaltına alındı. Dergi önünde toplanan bazı kişiler polisle kavga edip “Ya onlar ölecek, ya biz” tehdidinde bulundu.

ABD Büyükelçisi Barrack’ın açıklamaları dünya basınında: ‘Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni dönem’

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilebileceğini ve CAATSA yaptırımlarının yıl sonuna kadar kaldırılabileceğini bildirdi. Dünya basını, Barrack’ın açıklamalarına ilişkin haberlerinde, Türkiye ve ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını kaydetti.

Ölen annesinin yanında günlerce yalnız kalan bebek kurtarıldı

ABD’nin Phoenix kentinde bir bebeğin annesinin ölümünün ardından günlerce yanında yalnız kaldığı tespit edildi. Polis, ihbar üzerine gittiği evdeki bebeği kurtardı.

Almanya, reddedilen vize başvurularına itiraz hakkını kaldırıyor

Almanya Dışişleri Bakanlığı, 1 Temmuz 2025 itibarıyla vize başvurusu reddedilen kişilere itirazda bulunma hakkının kaldırılacağını duyurdu.

ABD Büyükelçisi Barrack’tan Türk savunma sanayiine övgü: ‘İHA ve SİHA’lar büyük başarı elde etti’

İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı ziyaret eden Barrack, ABD-Türkiye ilişkileri ve Orta Doğu’da yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin savunma sanayi alanında yaptığı çalışmalara övgüde bulunan Barrack, Baykar’ın TB2 ve Bayraktar gibi SİHA’larının büyük başarı elde ettiğini, Türk Hava Yolları’nın dünyadaki en iyi havayollarından biri olduğunu dile getirdi.

Sağanak ve fırtına geliyor: İstanbul’da denize girmek yasaklandı

Bunaltan sıcaklıklar yerini soğuk havalara bıraktı. Hafta sonu için yapılan uyarılara yenileri eklendi, bugün ülke genelinde sıcaklık 6-8 derece azalacak. Marmara ile Ege için kuvvetli rüzgar ve fırtına uyarısı yapıldı. İstanbul’un üç ilçesinde denize girmek yasaklandı.